Bir an için yaşadığımız dünyanın, karmaşık politik sistemleri, küresel ekonomileri ve toplumsal normlarıyla birlikte büyük bir yanılsamadan ibaret olduğunu hayal edin. Sahne arkasında, kadim ve güçlü bir sürüngen ırkı olan Drakonyanlar, insanlık tarihinin akışını kontrol ediyor. Bu fikir size bilim kurgu romanlarından bir sahne gibi gelebilir, ancak giderek artan bir kitle için Drakonyanlar sadece gerçek değil, aynı zamanda gezegenimizin gizli yöneticileri. Drakonyanlarla ilgili gizem ve entrikaların derinliklerine inmeye hazırlanırken, gerçeklik anlayışınızı sorgulamaya ve insanlığın kendi kaderini gerçekten kontrol edip etmediğini sorgulamaya hazır olun.
Drakonyan Irkı: Aldatmanın Ustaları
Drakonyanlar, diğer adıyla Draconian Reptilianlar, genellikle Alpha Draconis yıldız sisteminden gelen kadim ve son derece zeki bir tür olarak kabul edilir. Bu varlıklar büyük, kanatlı sürüngen benzeri yaratıklar olarak tasvir edilir ve olağanüstü güçleri ile gelişmiş teknolojilere sahip olduklarına inanılır (Wikipedia). Bu teoriyi savunanlara göre, Drakonyanlar insanlık tarihini binlerce yıl boyunca şekillendirmiştir. Ancak bunu alenen yapmazlar; bunun yerine, hedeflerine ulaşmak için manipülasyon, aldatma ve zihin kontrolü gibi yöntemler kullanırlar.
Bu teorinin en ünlü savunucularından biri İngiliz yazar ve konuşmacı David Icke’dir. Icke, 1999 yılında yayımlanan The Biggest Secret adlı kitabında, dünya çapındaki politik, finansal ve sosyal elitlerin aslında insan-Drakonyan melezleri olduğunu öne sürer (Wikipedia) (Wikipedia). Icke, bu melez varlıkların toplumun en üst kademelerine sızdığını ve insanlığı köleleştirme amacı taşıyan Yeni Dünya Düzeni’ni kurmaya çalıştığını iddia eder.
Melez Planı: Rahatsız Edici Bir Açığa Çıkış
Drakonyan komplosunun merkezinde melez planı yer alır. Farklı kaynaklara göre, Drakonyanlar sadece gölgelerde kalmakla yetinmiyor; daha uğursuz bir plan peşindeler: Dünya’da vekil olarak hizmet edecek bir melez ırk yaratmak. Bu süreç genellikle kaçırma ve genetik deneyler yoluyla insan DNA’sının manipülasyonunu içerir (Disclosure Time) (Disclosure Time). Greys adı verilen bir başka dünya dışı ırkın, Drakonyanların müttefiki ya da alt düzey çalışanları olarak bu genetik deneylerin yürütülmesine yardımcı olduğu düşünülmektedir.
Bu melez planının rahatsız edici bir örneği, bir kadının Drakonyanlar tarafından kaçırıldığı ve melez bir çocuk doğurmaya zorlandığı hikayesidir. Bebek, kabarcık benzeri bir zar içinde tasvir edilmiş ve kısmen insan, kısmen de başka bir şey—bir tür sürüngen olduğu belirtilmiştir (Disclosure Time). Bu hikaye, Drakonyanların dünya üzerindeki kontrolü ele geçirmek amacıyla yeni bir ırk yaratma çabalarının sadece bir örneğidir.
Yeraltı Üsleri: Drakonyanların Gizli Kaleleri
Drakonyanlar, dünyayı perde arkasından yönetmekle kalmaz, aynı zamanda gizli operasyonlarını yürüttükleri yeraltı üslerine de sahip olduklarına inanılır. Bu üslerin dünyanın çeşitli yerlerinde, dağlar ya da çöller gibi ulaşılması zor bölgelerde bulunduğu öne sürülür (Disclosure Time) (RationalWiki).
En ünlü yeraltı üslerinden biri New Mexico’daki Dulce Üssü’dür. Bu üs, insanlarla uzaylıların ortaklaşa çalıştığı ve gelişmiş teknolojilerin geliştirildiği bir tesis olarak bilinir. Teorisyenlere göre, Drakonyanlar, Dulce Üssü’nde hibrit programını yürütmek ve diğer karanlık faaliyetleri organize etmek için merkezi bir rol oynar (Disclosure Time).
Şekil Değiştirme ve Zihin Kontrolü: Drakonyanların Nihai Silahları
Drakonyan teorisyenlerinin en olağanüstü iddialarından biri, Drakonyanların şekil değiştirme yeteneğine sahip olduklarıdır. Bu teoriye göre, Drakonyanlar insan formuna bürünebilir, böylece toplumun geri kalanına mükemmel bir şekilde karışabilirler. Şekil değiştirme yetenekleri, birçok dünya liderinin Drakonyan melezler olduğuna dair inançların temelini oluşturur (Wikipedia) (Wikipedia).
Ancak şekil değiştirme, Drakonyanların gücünün sadece bir yönüdür. İleri düzey zihin kontrol yeteneklerine sahip olduklarına ve bu yetenekleri insan düşüncelerini ve davranışlarını manipüle etmek için kullandıklarına inanılır. Bu zihin kontrolü o kadar etkilidir ki, birçok insan Drakonyanlarla karşılaştığının farkında bile değildir (Wikipedia). Bu yetenek, Drakonyanların yüzyıllardır insanlığı kontrol altında tutmalarını ve varlıklarını gizli tutmalarını sağlamıştır.
Küresel Elit: Drakonyanların Kuklaları
Drakonyan komplosunun belki de en rahatsız edici yönü, dünyanın en güçlü bireylerinin Drakonyanların kuklaları olduğuna dair inançtır. David Icke ve diğerlerine göre, Drakonyanlar küresel elitlerin saflarına sızmış ve bu melezleri kilit güç pozisyonlarına yerleştirmiştir (Wikipedia) (Disclosure Time). Bu melezler, Drakonyanların planlarını ilerletmek ve Yeni Dünya Düzeni’ni kurmak için çalışmaktadır.
Bu teorilerde en sık bahsedilen Drakonyan elitler arasında Rothschild ailesi, Bush ailesi ve İngiliz Kraliyet Ailesi yer alır (Wikipedia) (Wikipedia). Bu kişiler, Icke’ye göre, dünyayı yöneten gizli bir topluluk olan “Babil Kardeşliği”nin bir parçasıdır.
Drakonyan Bir Dünyada mı Yaşıyoruz?
Bu teoriler ne kadar fantastik görünse de, dünya çapında milyonlarca insanın hayal gücünü büyülemeye devam etmektedir. İnananlar için, Drakonyan komplosu, toplumdaki kaosu, yolsuzluğu ve eşitsizliği açıklayan gizli bir gerçeği temsil eder. Şüpheciler içinse bu, modern bir efsanedir; karmaşık ve çoğu zaman korkutucu olan bir dünyayı anlamlandırmanın bir yoludur.
Ancak Drakonyanlara inanıp inanmadığınızdan bağımsız olarak, bu teorilerin ortaya attığı sorular dikkate değerdir. Dünyamızda gerçekten kim iktidarda? Bizler ne kadar özgürüz ve bilinmeyen güçlerin oyununda sadece piyon muyuz? Cevaplar belki de hiçbir zaman net olmayacak, ancak gerçeği arama süreci devam ediyor.
Ve bu süreçte, Drakonyanlar gölgede kalmaya devam edecek—arka planda, vurmak için doğru anı bekleyen sürekli bir tehdit olarak.
Bu konuda BBC nin mükemmel yapımı Dr. WHO dizisini izleyin. Bizim ülkemizde bu diziyi izleyenleri Filozof Diyojen gibi aradığım bir gerçek ama yok al sana asıl nadie bulunan element. Başka bir başlık altında buna gireriz ama siz o zamana kadar The Monks ları yani Dr.Who 10 sezon bölümlerini bir izleyin;Hadi bir güzellik daha vaktin yoksa 10 sezon 6-7-8. bölümlerini izlemeni öneririm. Bunu yazmayacaktım ama bunları izledikten sonra The Silence yaratıklarının olduğu bölümleri izleyin. Üzerinde Güneş Batmayan Ülkeyi asıl o zaman anlayacaksınız.
